İnmemiş testiste hormon tedavisinin kullanımı iki amaçla
yapılmaktadır. Bunlardan birincisi inmemiş testisin skrotuma inmesini sağlamak,
diğeri ise bu testisin fertilite potansiyelini arttırmaktır.
İnmemiş testis tedavisinde insan koryonik gonadotropini (hCG) ve
gonadotropin serbestleştirici hormon (GnRH) yaygın olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca bu iki ajanın yanı sıra, luteinizan hormon serbestleştirici hormon
(LHRH) ile insan menapozal gonadotropinleri (hMG) de tek başına veya diğer
ajanlarla kombine şekilde kullanılmaktadır. hCG’nin etkisi LH ile neredeyse
aynıdır. hCG’nin az miktarda FSH benzeri etkisi de bulunmaktadır. Leydig
hücrelerini uyararak gonadal steroid hormonlarının üretimini stimüle
etmektedir. GnRH ise hipofizer LH üretimini uyararak Leydig hücrelerinden
testosteron üretimini arttırır. Aynı zamanda hipofizer FSH üretimini de
arttırarak Sertoli hücrelerini uyarır. Önerilen ilaç dozları hCG için, 4 hafta
süreyle, haftada bir olacak şekilde, ya 100 İU/kg ya da 10 kilogramın altındaki
çocuklara 1000 İU, 10-
hCG
çocuklarda testosteron yapımını artırmak üzere Leydig hücrelerini uyarmak için
verilir. Tek bir intramusküler (i.m.) veya subkütan (s.c.) hCG enjeksiyonundan
sonra, maksimum hCG plazma düzeylerine erkeklerde yaklaşık 6 saatten sonra
erişilir. hCG daha çok böbreklerde olmak üzere yaklaşık % 80 oranında
metabolize olur. Intramusküler ve subkütan yoldan hCG uygulanması, absorpsiyon
ve yaklaşık 33 saat olarak görünen eliminasyon yarılanma ömrüne göre
biyoeşdeğerdir. Çocuklardaki
endiikasyonu bir anatomik engele bağlı olmayan
inmemiş testistir.
Hormonal tedavinin inmemiş testis üzerine etkinliğini
değerlendiren meta-analizlere baktığımızda; retraktil testis bulunan çocuklar
değerlendirme dışı bırakıldığında, başarı oranları GnRH verilenlerde %12, hCG
verilenlerde %19 ve plasebo grubunda ise %5 oranında saptandı.
Yardımcı Tedavi Olarak
(Neoadjuvan, Adjuvan) Hormonal Tedavi
Hormon tedavisi orşiopeksi sonrasında da (adjuvan) kullanılabilir.
Bir çalışmada orşiopeksi sonrasında GnRH tedavisi ile hastaların %75’inde
toplam germ hücre sayısının arttığı rapor edilmiştir. Bu çalışmada orşiopeksi
sonrası 12 hastaya GnRH analoğu olan naferelin verilmiş ve 8 hastada sperm
parametrelerinin daha iyi olduğu bildirilmiştir. Bir başka çalışmada ise,
orşiopeksi ameliyatı sonrasında 6 ay boyunca gün aşırı intranazal buserelin
tedavisinin germ hücreleri üzerinde uzun süreli pozitif bir etkisi olduğunu ve
sperm parametrelerinin adjuvant hormonal tedavi alan grupta, almayanlara oranla
daha iyi olduğu ortaya konulmuştur.
Hormonal tedavi ameliyat öncesinde de (neoadjuvan) verilebilir. Schwentner
ve arkadaşlarının yaptıkları prospektif randomize çalışmalarında toplam 42
erkek çocuk; sadece orşiopeksi yapılanlar (21 çocuk) ve orşiopeksi öncesi 4
hafta süreyle 1.2 mg/gün 4 hafta süreyle nazal sprey şeklinde GnRH verilen ve
daha sonra orşiopeksi uygulanan 21 çocuğa randomize edilmiş ve tüm olgulara
orşiopeksi esnasında testis biyopsisi yapılmıştır. Neoadjuvan hormonal tedavi
verilen grupta ortalama fertilite indeksinin sadece orşiopeksi yapılanlara
oranla daha iyi olduğunu göstermişlerdir. Yakın zamanda bu çalışmaya çok benzer
başka bir çalışmayı ise Jallouli ve arkadaşları yapmışlar ve aynı şekilde
neoadjuvan hormon (gonadorelin) tedavisi alan gruptaki fertilite indeksinin,
sadece cerrahi yapılan gruba göre daha iyi olduğunu, ancak yaş dağılımı
açısından bakıldığında hormonal tedavi verilen grupta bir fark bulamadıklarını
rapor etmişlerdir.
Hormon Tedavisinin Yan
Etkileri
Hormon tedavilerinin erken epifiz kapanması, çocukta saldırgan
davranış tarzı, skrotumda pigmentasyon artışı, peniste büyüme, kilo alma
hızında artış, germ hücre apoptosisinde artış, hCG ile hücresel bağışıklıkta
geçici azalma, enjeksiyon
yerinde tekrarlayan ağrı, ağrılı ereksiyon, pubik
kıllanma gibi sekonder seks karakterlerinin hızla ortaya çıkması gibi yan
etkiler bildirilmiştir.
Hormonal tedavinin bu gibi yan etkilerinin genel olarak az ve
geçici olduğu kabul edilmektedir. Ancak özellikle son yıllarda Kuzey Avrupa
kokenli calismalarda germ hücreleri üzerin zararlı etkilerinden
bahsedilmektedir. Bazı çalışmalarda prepubertal erkek hastalarda orşiopeksi
öncesinde uygulanan hCG tedavisinin germ hücreleri üzerinde apoptotik
değişimlere neden olduğu ve testiste enflamatuar değişiklikler yarattığını ve
öncesinde hCG tedavisi almadan primer cerrahi uygulanan hastalarda ise bu
değişimlerin görülmediğini rapor ettiler. Nordic Concensus Group yayınladığı raporunda
hormonal tedavinin kısa dönemde kötü sonuçları ve uzun dönemde germ
hücrelerinde artmış apoptozise neden olarak spermatogenez üzerinde kötü
etkileri nedenleriyle hormonal tedaviyi önermemektedir.
Ülkemizde insan koryonik gonadotropininin 500, 1500, 2000 ve 5000
İU’lik ampülleri bulunmaktadır (Tablo 12).
Tablo
12. Çocuklarda
inmemiş testis tedavisinde kullanılan önemli bazı ilaçların dozları ve piyasada
bulunan formülasyonları
İLAÇ |
DOZU |
PİYASADA BULUNAN ŞEKLİ |
İnsan koryonik gonadotropini (hCG) |
Çocuklar: 100 İU\kg haftada bir im., 4 hafta
süreyle veya < 10 kg; 1000 İU 10-20 kg arası; 1500 İÜ >20 kg; 2500 İÜ |
Ampul: 500, 1500, 2000 ve 5000 İU |
Not: Maksimum toplam doz 6000-9000 İÜ’yi
geçmemeli |
I.
ÇOCUKLARDA LAKSATİF VE PURGATİFLER
Laksatifler (yumuşatıcılar, müshil) feçesin yumuşamasını
sağlayan ve böylece defekasyon sırasında atılmasını kolaylaştıran ilaçlardır.
Purgatifler (katartikler) ise feçesin sulu halde kalmasını sağlayan, istem dışı
olarak hızlı bir şekilde atılmasına ve kalın barsağın boşalmasına neden olan
ilaçlardır. Genellikle purgatif etki, laksatif etkinin şiddetlenmiş şeklidir.
1)
Yumuşatıcı laksatifler: Mutad dozlarda etkileri 1-3 günde
ortaya çıkar. Diyare oluşturmaksızın sadece feçesi yumuşatırlar. Bu grupta
lubrikanlar ve nemlendiriciler bulunur.
i) Lubrikanlar: Bu grupta en önemlisi sıvı
vazelindir. Petrolün distilasyonu sonucu elde edilen sıvı hidrokarbonların
karışımından elde edilir. Mineral yağ
veya sıvı parafin diye de
adlandırılır. Bu madde mide-barsak kanalından sindirilemnez, Absorpsiyonu hiç
denecek kadar az olduğundan barsak lümeninde kalır. Ağız yolundan başka, enema
şeklinde rektal yoldan da verilebilir. Defekasyonun anüsten dışarı sızması
hastayı rahatsız eden bir özelliğidir. Beş yaş altındaki çocuklarda
kullanımı önerilmez. Beş-11 yaş aralığındaki çocuklara günde 5-20 ml, 12 yaşın
üzerindeki çocuklara ise günde 15-45 ml verilir. Bu grupta bulunan bir diğer
ilaç ise gliserindir. Bu maddeyi
içerenfitillerin rektuma uygulanması ile (bebek ve çocuklarda 1-1.5 gr) içeren
de benzer sonuçlar alınabilir. Ülkemizde sıvı vazelin’in 200 ml’lik şişeleri,
gliserin’in ise 3.3 gr ve 1.4 gr’lık fitilleri vardır.
ii) Nemlendiriciler: Anyonik deterjan niteliğindedir. Yüzey gerilimini düşürerek,
barsak suyu ile yağların feçes kitlesi içine kolayca nüfuz etmesini ve feçesin
yumuşamasına neden olurlar. Bu gruptaki ilaçlar arasında en önemlisi dokuzat’tır. Diyare ve abdominal kramp
yan etkilerindendir. Çocuklara ağızdan günde, 3 yaşından küçükse 10-40 mg, 3-6
yaşlar arasındaysa 20-60 mg, 6-12 yaşları arasındaysa 40-120 mg verilirler.
Büyükler ise 50-500 mg verilirler. Müstahzarları artık ülkemizde
üretilmemektedir.
2)
Kitle oluşturan laksatifler: Metil selüloz, kalsiyum polikarbofil,
psilyum tohumları, agar ve kepek bu gurupta yer alan ilaçlardır. Mide-barsak
kanalı içinde su ile temasa girdiklerinde su tutarak şişer ve kitleleri artar.
Böylece feçesin yumuşak kalmasını sağlar. Kronik konstipasyon tedavisinde
tercih edilir. Etkileri tedavinin 2-4. gününde başlar. Çok iyi tolere edilir,
yan etkileri minimaldir.
3)
Osmotik laksatifler: Bağırsakta absorbe edilmeden kalan ilaç
beraberinde su tutarak feçesin sulu kalmasına neden olur ve bağırsak çeperinin
gerilmesi sonucu motiliteyi artırır. Bu grup ilaçlar en çabuk etki yapan
laksatif-purgatiflerdir. Bunlar da iki gruba ayrılır:
i) Tuz
içeren osmotik laksatifler: Magnezyum sülfat, magnezyum sitrat, magnezyum oksid,
magnezyum hidroksid, sodyum sülfat, sodyum bikarbonat ve sodyum fosfat içeren
ilaçlardır. Oral yoldan kullanılır. Sodyum fosfat rektal olarak da kullanılır.
Etki oral alımdan 3-6 saat, rektal uygulamadan 5-15 dakika sonra başlar. Bu
ilaçlar barsakların akut olarak boşaltılması amaçlandığında kullanılır.
Ülkemizde magnezyum oksid’in 5 ve 100 gr’lık tozları, magnezyum hidroksid’in
ise % 8,5’luk oral süspansiyonu bulunur. Ayrıca polietilen glikol + sodyum
sülfat + sodyum bikarbonat + sodyum klorür + potasyum klorür’ü kombine halde
içeren barsak temizleme tozu da
vardır. Bu toz genelde ağızdan alınır, fakat çözeltiyi içmek istemeyen ya da
içemeyecek durumda olan hastalara nazogastrik tüp ile de uygulama yapılabilir.
Karışımı içeren toz 4 litrelik suda çözülür ve bir süre buzdolabında
soğutularak içmesi kolaylaştırılır. Oral uygulamada bu 4 litrelik solüsyon
bitene kadar ya da rektal akıntı berrak hale gelene kadar her 10 dakikada 250
ml sıvı tüketilir. Nazal uygulama hızı 20-30 ml/dk’dır (saatte 1.2-1.8 litre).
Hastanın çözeltiyi içmesinden 30-60 dakika sonra ilk barsak hareketleri başlar
ve 4 litrelik çözeltinin yaklaşık 3.5 saat içinde barsakları boşaltacağı
beklenir.
ii) Tuz
içermeyen osmotik laksatifler: Bu grupta sorbitol, mannitol ve laktitol monohidrat
solüsyonları yer alır. Ülkemizde laktitol monohidrat’ın 10 gr toz içeren
poşetleri vardır.
4)
Stimülan laksatif-pürgatifler: Bunlar bisakodil, senna (sinameki) ve
laktulozdur. Feçesteki su ve elektrolitlerle birlikte bağırsak motilitesini de
artırır ve itici kasları güçlendirir. Oral kullanılır. Etkinin başlaması
alınmalarından 6–8 saat sonra olur. Kronik kullanımı laksatif bağımlılığı ve
ciddi diyareye neden olabilir.
i) Bisakodil; oral formları 3 yaşın üzerindeki çocuklarda uygulamaya
uygundur. Üç ile 12 yaş arasındaki çocuklara 5-10 mg veya 0.3 mg/kg dozunda tek
seferde verilir. Fitilleri ise 2 yaşından küçük çocuklarda da kullanılabilir.
Bu yaştaki çocuklara 5 mg tek dozda verilirken, 3 yaşından büyük çocuklarda
yine günde 5-10 mg, tek dozda verilir. Ülkemizde bisakodil’in 5 mg’lık tablet,
5 ve 10 mg’lık fitil formları vardır (Tablo
13).
ii) Senna;
laksatif olarak günde tek doz halinde gece yatarken verilir. 2-6 yaş arası
çocuklar için 2.5-7.5 mg/gün, 6-12 yaş arası çocuklar için 5-15 mg/gün dozunda
uygulanır. Pürgatif olarak 1 mg/kg dozunda verilir. Ülkemizde sinameki
bitkisinden elde edilen senozid A ve B glikozidlerini tek başına veya kombine
halde içeren 7.5 mg’lık tablet, 12 mg’lık draje, 20 mg tablet, 2 mg/ml 75, 150
ve 250 ml’lik solüsyonları bulunmaktadır (Tablo
13).
iii) Laktuloz; galaktoz ve laktozun birleştirilmesi ile yapılan sentetik
bir disakkarid olup uzun süre kullanıma uygundur. Bebeklerde başlangıç ve idame
dozları günde 5 ml’dir. Bir ile 6 yaş arası çocuklarda tedaviye günde 5-10 ml
ile başlanır, alınan yanıta göre 5-10 ml’lik dozlarla devam edilir. Yedi-14 yaş
arası çocuklarda tedaviye günde 15 ml olarak başlanır ve yine alınan yanıta
göre 10-15 ml’lik dozlarla devam edilir. Belirlenen toplam günlük doz tercihen
bir defada, sabah kahvaltısı sırasında alınmalıdır.Ülkemizde 670 mg/ml 100, 250
ve 500 ml’lik şurupları vardır (Tablo 13).
Tablo
13: Çocuklarda
kullanılan önemli bazı laksatif ve purgatiflerin dozları ve piyasada bulunan
formülasyonları
İLAÇ |
DOZU |
PİYASADA BULUNAN ŞEKLİ |
Mineral yağ (sıvı vazelin) |
5-11 yaş arası:5-20 ml\gün 12 yaş üstü: 15-45 ml\gün |
Sıvı: 200 ml |
Not: Beş yaş altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez. |
||
Bisakodil |
Oral: 3-12 yaş arası: 5-10 mg veya 0.3
mg\kg\doz, tek doz Fitil: < 2 yaş:5 mg\gün, tek doz 3-12 yaş arası: 5-10 mg\gün, tek doz |
Tablet: 5 mg Fitil: 5,10 mg |
Senna |
Oral: Çocuklar: 10-20 mg\kg\doz, Rektal: > 27 kg çocuklar: yarım fitil,
yatmadan önce |
Tablet:7.5, 20 mg Draje: 12 mg Şurup:2 mg\5 ml (75, 150, 250 ml) |
Laktuloz |
< 1 yaş: tedavi ve idame dozu 5
ml\gün 1-6 yaş: tedavi 5-10 ml, idame 5-10
ml 7-14 yaş: tedavi 15 ml, idame 10-15
ml |
Şurup:670 mg\ml (100, 250, 500 ml) |